Yeni doğan bir bebeğin riskli bebek olarak tanımlanabilmesi için tıbben farklı birçok sebep olabiliyor. Bunlar doğumdan hemen sonraki süreçteki (Tabi anne karnında tespit edilenleri de atlamamak gerekli) bebek için çoğunlukla fizyolojik, metabolik, genetik veya fiziksel farklı alanlarda yapılan değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkar ve riskin boyutuna göre (Hafif, orta, yüksek risk) hastanede tedavi altına alınıp alınmamasına karar verilir.
Bu süreçte söz sahibi olan her zaman doktorlarınız olacaktır bu nedenle bu konunun ayrıntılarına çok girmeyecek, tıbbi terimlerle kafanızı yormayacağım. Benim özellikle bahsetmek istediğim, hastaneden sağ salim çıkardığınız bebeğinizde, herhangi bir alanda gelişimsel bir sıkıntı yaşama ihtimali var mı yok mu, siz nelere dikkat etmelisiniz gibi annenin gözlemleri ile erken dönemde fark edilebilecek olanlar. Bunun için öncelikle belirtmek istediğim şey, bireysel farklılıklar. Eğer bir bebek doğumdan hemen sonraki süreçte doktorları tarafından riskli bebek kategorisinde değerlendirilmedi ise bireysel farklılıkları çok daha önem taşır. Çünkü her bebek kendi içinde gelişim basamaklarını kısmen farklı dönemlerde tamamlar. Her bebeğin ağlama-uyuma-beslenme-başını tutma-ilk gülümseme vb süreçleri farklı işleyebilir bu nedenle erken dönemde belirgin bir sorun olmadığı müddetçe terapistler ve doktorlar beklemeyi tercih ederler.
Aşağıda sayacağım risk faktörlerinin tek birisinin bebeğinizde olması bir şey ifade etmez; mesela orada ‘Çok ağlayan huzursuz bebekler’ seçeneği de var fakat bir bebek gazı olduğu veya uykusuz olduğu için de çok ağlayabilir. Burada en önemli olan annenin bebeği ile ilgili olan içgüdüleridir. Çok sevdiğim bir hocamın bir lafı vardır: ‘’Bir anne çocuğunda problem olduğunu düşünüyorsa o çocukta %80 problem vardır’ der. Pratikteki çalışmalarımda bu sözün doğruluğunu yüzlerce kez gördüm. Bu nedenle lütfen öncelikle içgüdülerinize güvenin. Aşağıdaki seçeneklerin birkaç tanesi bebeğinizde varsa alanında uzman bir terapistten destek ve fikir alın.
· Normalde tepki verilmeyecek düzeyde olan ses-ışık gibi uyaranlardan çok kolay korkma · Seslere veya renk ve ışığa aşırı ilgi
· Zayıf kas tonu
· Kendini kontrolde problem, normal dışı telaşlı
· Elleri bir araya getirmede veya objeleri birbirine çarpmada problem
· Yavaş yuvarlanma, oturma veya ayağa kalkma
· Bebek konuşmasında (agulama) zorluk
· Keşfetme problemleri
· Hareket ettirildiğinde ağlama veya gerginlik
· 6 aylıktan sonra sıklıkla elleri yumruk yapma
· Baş aşağı durmayı tolere edememe
· Banyodan, bebek masajı, okşanma vb dokunsal uyaranlara fazla tepki verme
· Oyuna isteksiz olan bebekler ve çocuklar
· Yaşına uygun oyunları oynamada problem
· Kucağa alınınca, kucakta tutulunca rahatsız olma
· Emme güçlüğü
· Aşırı hareketli
· Oturma, dönme, yürüme gibi basamaklarda gecikme
· Sesleri takip etmekte zorluk
· Oyuncakları takip etmekte zorluk
· Göz teması eksikliği
· Kucağa alındıklarında yığılır tarzda duran postürü olan bebekler
Bunların dışında;
· 2-3 aylıkken gülümsememiş,
· 3 aya kadar başını tutmayı başaramamış,
· 3-6 aydan sonra kaybolması beklenen yenidoğan refleksleri henüz kaybolmamış,
· 3-4 aya kadar ellerinde bir oyuncak tutamamış,
· 3-4 aya kadar iki elini orta hatta birleştirememiş,
· 8 aya kadar kendi etrafında dönmemiş,
· 6. ayda hala kucakladığınızda size sarılmamış,
· Altını değiştirirken bacaklarını kasan, açmakta zorlanan,
· 6. ayda oynadığınız Ce-ee oyununa tepki vermemiş Bebekler; otizm, yaygın gelişimsel bozukluk, serebral palci vb farklı alanlarda gelişimsel risk altındadırlar ve bu bebeklerin gözlem altında tutulması, gerekli görülürse erken dönem terapi şansını kullanması tavsiye edilir.
Ebru Sidar
Tüm Hakları Saklıdır. Ve Ebru Albayrak Sidar'a aittir. İzinsiz Çoğaltılamaz, kopyalanamaz, başka yerde yayımlanamaz